7 Kasım 2011 Pazartesi

herkese iyi bayranlarr!!!

iyi bayramlar diyerek başlamak istiyorum :)) bayram geldi mutluyum :))şekerler,tatlılar,ziyaretler,sohbetlerrr...malum kurban bayramı birde harika yemekler....işte bayramın tarifi...
                                         herkese iyi bayramlar diyerek bitiriyorum sevgiyle kalın :))

1 Kasım 2011 Salı

ahh şu gribin gözü kör olsun !!!!

 herkese merhaba....

biliyorum uzun zamandır sizi ihmal edip yazmıyorum..okul bir yandan ,hastalık (bu hastalık grip oluyor) bir yandan
yakamı bırakmıyorlar...bir elimde peçete diğer elimde ıhlamur ve üzerimde yorgan yatıyorum...içmediğim ilaç, çay,çorba kalmadı geçmiyo bu hastalık sülük gibi yapıştı..bu da yetmezmiş gibi birde sesim değişti , bu ses benim olamaz !! sanki ben değilde eve, aramıza sızmış yabancı biri konuşuyo...susturun şu yabancıyı demek geliyor içimden sonra biraz dinleyince hımm tamam bu benim diyorum :)) anlayacağınız üzere kısa bir süreliğine çevrim dışıyım ama en yakın zamanda geri dönücem..bekleyin beni :)))hıı bu arada siz kendinize iyi bakın benim gibi hasta olmayın....
                                                             sevgiyle ve sağlıkla kalın.....

14 Ekim 2011 Cuma

GEÇMİŞE YOLCULUK....

 selam yine ben;
bugün biraz heyecanlıyım çünkü yarın ilkokul öğretmenim ve arkadaşlarımla buluşucam :) yıllar sonra bir araya geliyoruz...herkesi çok merak ediyorum..
.çok garip bir duygu çocukken ayrıldığımız arkadaşlar şimdi büyüdüler , herkes farklı yerlere
farklı hayatlara kaydı...buluşunca ne olacak bilmiyorum ilk tepkiler ayy! çok heyecanlandım yine :)
8 yıl aynı sınıfta okuduğum kardeşlerim evet kardeş onlar her şeyimizi paylaştık...
beraber gülüp beraber ağladığım, oyunlar oynadığım ,
küsüp barıştığım her şeye rağmen birbirini seven arkadaşlardık...umarım hala öyleyizdir...
bütün gelişmelerden sizi haberdar edeceğim...bekleyin beni arkadaşlar ben geliyorummmm :))))
               
                                        sevgiyle kalın.....

6 Ekim 2011 Perşembe

   selam herkese :)
    size bugün okul çilemden bahsetmek istiyorum.evet okul çilesi!hadi okula alışıyosunda bu ulaşım sorunu ne olacak bilmiyorum ?  okul dönüşleri tam bir kabus yalnız dönüşleri değil gidişler de öyle...okula giderken ki çaba mı görseler bana madalya verirler.o otobüse binmek için harcadığım çaba ve emeği olimpiyatlarda harcasam şampiyon olurum :))
    hadi bindim diyelim çilem burda bitmiyor, şimdi sırada ayakta dengede durmak var burası tam olimpiyatlık...tam 30dk boyunca dengede durmak...yazması kolay ama durması çok zor...işte içimdeki eğitim aşkı olmasa çekilecek dert değil anlayacağınız...benim gibi böyle sorunu olan herkese hayatta başarılar diliyorum(olimpiyatta mı demeliyim?)...ahh! sonunda evdeyim :))                            
                                                      sevgiyle kalın....

3 Ekim 2011 Pazartesi

      herkese merhaba ,
      uzun zamandır yazamıyorum.malum okullar açıldı bi koşturmacadır gidiyor...inanın kafamı kaşıyacak vaktim yok...
yazayım yazayım diyorum bir türlü fırsat bulamıyorum...
      fırsat bulmuşken yazayım , dediğim gibi okul açıldı yeni okul ,yeni arkadaşlar ,yeni hocalar...işte hayatım şimdilik böyle
alışmaya çalışıyorum...haa! unutmadan bir de yeni dersler ne kadar zormuş canım bu dersler...bu sene pek kolay geçmeyecek
gibi...gelişmelerden haberdar ederim sizi :)
                                                          sevgiyle kalın...
(not:yeni yazılar yolda:))

19 Eylül 2011 Pazartesi

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne...

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden…
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
                                CAN YÜCEL

13 Eylül 2011 Salı

GİTMEK SADECE GİTMEK...

   bazen gitmek istersin...gitmek her şeyden herkesten uzaklaşmak istersin ama gidesmezsin...gitsen aklın kalır
 kalsan canın yanar...nefes alamazsın , varsındır burdasındır  ama aslında yoksundur...
      evet ! varım burdayım ama bazen yok olmak istiyorum kalabalığın içinde yok  olmak...kimse beni görmesin,konuşmasın
duymasın...gitmek istiyorum, gitmek hiçbir şeyi hiç kimseyi  düşünmeden gitmek ...uzaklaşmak sadece kendimle kalmak
sadece ben olmak istiyorum sadece kendimi düşünmek , başkası için değil kendim için yaşamak...
çok mu? şey istiyorum   hayattan ve insanlardan...
o kadar yorgun ki bedenim ve ruhum hayatın yükünü taşıyamıyorum artık...ama yapmalıyım  taşımalıyım bunu biliyorum...
               GİTMEK , SADECE GİTMEK İSTİYORUM....
             
                                                                            sevgiyle kalın...

8 Eylül 2011 Perşembe

ACILARIN KUŞU ZENCEFİL :)

  selam herkese :)
      
          Bugün size kuşumuz zencefilden bahsetmek istiyorum.Kendisi mavi renkli , ötmeyi seven bir muhabbet kuşu
 cinsinden de anlaşılacağı gibi ötmeyi seviyor.Zencefilin eşi de vardı 'tarçın'  vardı diyorum çünkü artık yok...Kendisi çok
 uzaklara kaçtı,zencefili bir başına bırakıp başka kuşların peşinden çok uzaklara gittti.
          Olay 26 mayıs günü gerçekleşti.O gün evde zencefil , tarçın ve ben vardım.Zencefil ve tarçın pek anlaşabilen bir
 çift değildi ama yinede birliktelerdi :) ( taki o güne kadar ).O gün her zaman olduğu gibi tarçın ve zencefil birbirlerine
 hiç susmadan ötüyorlardı kafesin kapısı tam kapanmamış olacak ki bir kavga anın da tarçın kafesi terketmiş.Ben mutfağa
 su almaya gitmiştim içeriden yine ötüşmeleri geliyordu pek aldırmadım sonra içeri bir girdim TARÇIN evet! TARÇIN
 balkonun önünde tanımadığım bir kuşla uçuyor. Kafeste zencefil yalnız başına zavallı kuş şokta tabi ben de şoktayım.
 Hep evde uçan kuşum tarçın artık sokaklarda üstelik yanında başka bir kuşla ( o kuşta bir serçe ) olacak şey değildi
 ama oldu.Zencefil 1 saat falan şokta kaldı sonra kendine geldi görenler  'eşi gitti bu dayanamaz ölür dediler ' ama zencefil dayandı.
         Şimdi yalnız ama mutlu (sanırım) kafeste yalnız yaşamanın keyfini çıkarıyor.Dışarıdan gelen serçe seslerine ötüyor
 belki oda kaçmak için kendine kuş ayarlıyordur. kim bilir :)

                                                       sevgiyle kalın....
                                                     

6 Eylül 2011 Salı

HOŞCAKAL…

Neler söylemek istedim sen giderken.Sessiz çığlıklarım boğazımda düğümlendi Adım... atmak istedim , ...
koştuğumu sandım hatta.Cümleler kurdum , anlattım sana derdimi.
Hatta yalvardım , haykırdım sandım …Oysa sen giderken ben ardından. Sadece, bakakaldım.
Öylece… donakaldım.İnanamadım …Kirpiğimden süzülen damla…
Ve Ayrılığın adı ,HOŞCAKAL. Sen gittikden sonra hoş kalırım mı sandın.
Alırmıyım bir bardak demli çayın tadını ..Perdeyi açınca içeri giren güneş, ısıtırmı sandın ..Görürmüyüm sandın açan çiceği…
Bakarmıyım sandın batan güneşe…Dilek tutarmıyım kayan yıldıza…Koklarmıyım sandın yağmurun kokusunu,Severmiyim sence baharları?
Ayrılığın adı ,hoşcakal…Ben senden sonra yaşarmıyım sandın … Peki o zaman sende HOŞCAKAL…
can yücel in en sevdiğim şiiri sizinle paylaşmak istedim :))

3 Eylül 2011 Cumartesi

neden neden neden???

  neden ? insan istediği hayatı değilde, istemediği hayatı yaşamak zorunda kalıyor...
ya da istediklerimiz neden hep ulaşılmaz oluyor... insan hayatında o kadar çok nedenini bilmediğimiz sorular ve sorunlar var ki yaşamak bile bazen zorlaşıyor...
         zorlaşan hayattta ayakta kalmak o kadar insanı yoruyor ki hayatımızın kontrolünü bile sağlayamaz hale geliyoruz... hayatımızın kontrolü hep başkalarının elinde oluyor , neredeyse hiç söz hakkımız yok...
         başrolü olduğumuz hayatın artık figüranı oluyoruz...hayatımız öylece akıp giderken biz sadece arkasından bakıyoruz...
o kadar kölesi olmuşuz ki 'hayat' denen bu düzenin...artık kısa cümleler kuruyor, ne istediğimizi bilemiyoruz...
          ama inanıyorum birgün gelecek ve bu basit sorunun cevabını verecek duruma geleceğiz ,artık figüran değil başrolü olacağız hayatımızın,isteklerimiz her şeyden herkesten önce gelecek...
          herkesin birgün hayatında başrol olması dileğiyle...

2 Eylül 2011 Cuma

BEN GELDİMM :))

 insan kendini yazdıklarıyla belli eder...ben de kimseye ifade edemediklerimi sizinle paylaşıyorum...
kendimi deniyor,geliştiriyorum...yorumlarınızı , eleştirilerinizi ve dostluğunuzu bekliyorum.yeni hayatlar keşfetmek,yeni yaşamlar görmek...kısacası yeni bir şeyler öğrenmek beni mutlu eden şey burada...
     insanın kendisine anlatamdığı bazı gerçekleri yazarken rahatlıyor ve bu da insanı mutlu ediyor.(bunu benim kadar sizde biliyorsunuz :))
      sınırlamaya gerek yok düşünceleri :) haksız mıyım?